31 Ocak 2011

“Yazarlar ve Mekanları”

Baş mekan ise İstanbul...



Yazarın kaleminde; kahramanlar kadar bir şehrin sokakları, evleri, bahçeleri, balkonları, çay bahçeleri, vapurları, trenleri yeniden şekil alır, renk değiştirir. Yazarlar, mekanları yeniden yorumlar ve okurun dünyasına sunar.

Bir şehrin gecekondu semti de, İstanbul boğazının kıyı kasabası da, büyük adada bir bahçe, bir tren istanyonu, eyüpte piyer loti, boğazın ucunda deniz feneri veya ortasında Kızkulesi de yazarın kitabında baş mekan olabilir.

Yazarlar, yazılarını kendilerini rahat hissettikleri mekanlarda yazarlar. Bu çoğunlukla kendi evlerindeki çalışma odaları olsa bile, kimileri şehirdeki, gelen-gideni az çay bahçelerini kahvelerini tercih eder. Herkese açık mekanları tercih eden yazarlar için sadece kalem kağıt yeterlidir. Ancak kimileri için de bulundukları ortam önem kazanır. Sevdikleri bir müzik belki loş belki aydınlık bir ortam belki ağaçları gören bir pencere önü yazmaya teşvik edici olur.

İstanbul, belki ülkemizin yayın dünyasının merkezi olmasından belki yazarlar için tezatları barındıran bir büyüye sahip olmasından yazı yazanları hep kendine çekmiş bir şehir...